Yönetici adaylarında aranan ‘Yeşil Bakış’
Geçen hafta Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz’in Reuters ile bir söyleşisi vardı. Stiglitz ABD Başkanı Biden’e bir çağrıda bulunarak Fed başkanı Powell’ın görev süresi sona erdiğinde tekrar bu göreve atanmaması gerektiğini söylüyordu.
Yirmi yıldır Columbia Üniversitesinde öğretim üyesi olan Stiglitz, 2001 yılında Nobel Ekonomi Ödülünü aldı. Bill Clinton döneminde Ekonomi Danışma Kurulu başkanıydı. Dünya Bankası başkan yardımcısı ve baş ekonomisti olarak görev yaptı. Makaleleri, kitapları yayınladı. Kısacası Stiglitz önemli bir iktisatçıdır. Dediklerine kulak verilir, yazdıkları okunur, anlattıkları dinlenir.Powell ise 3.5 yıldır dünyanın en önemli finans kuruluşu olan Fed’i yönetiyor, küresel finans sistemine yön veriyor. Dört yıllık görev süresi Şubatta sona eriyor. Trump tarafından atanmıştı ama Biden’a yakın birçok isim ikinci bir dört yıl için tekrar atanmasına sıcak bakıyor. Çünkü onun döneminde Fed’in uyguladığı politikaların ve adımların istihdam artışını desteklediğini düşünüyorlar.Stiglitz’in deyim yerindeyse Powell’a “takmasının” nedeni onun para politikasını uygulama şekli değil. O konularda da eleştirisi var ama Stiglitz’i Powell’dan soğutan başka bir yönü. Ünlü iktisaçıya göre Powell’ın pandemide yaptıklarını, yani faizleri sıfıra çekmesini ve tahvil alım programı başlatmasını, o koltukta kim olsa yapardı. Ama Powell Fed başkanının yapması gereken birşeyi yapmadı: Fed’in bakış açısına iklim ile ilgili konuları dahil etmeyi ihmal etti, iklim değişikliğine kayıtsız kaldı.Powell’in yerine önerdiği bir isim var mı? Var. Fed guvernörlerinden Lael Brainard’ı öneriyor çünkü Brainard’ın artıları arasında Fed’i iklim riskleri konusunda sorumlu davranmaya yöneltmek var.Powell birçok merkez bankası başkanı gibi iklim değişikliği konularına uzak durarak bunun ABD’nin seçilmiş başkanının işi olduğunu söylüyor. Kendisine yapılan iklim riski ile ilgili olarak daha keskin sermaye koşulları uygulaması yolundaki çağrılara sıcak bakmıyor. Dünyada bir çok merkez bankası başkanı ya da ekonominin üst düzey ismi bugüne kadar iklim değişikliği konusunu ana iş planlarına ve stratejilerine yansıtamadılar ama Stiglitz örneğinde de görüldüğü gibi bu durum çok sürdürülebilir değil. Özellikle bankalar üzerinde kredi politikalarını “yeşillendirmeleri” ve küresel ısınmaya neden olan projelere finansman sağlamamaları yolunda baskı artıyor. Yöneticiler üzerindeki bu tür baskılar her geçen gün daha da artacak.Göreve gelirken iklim değişikliğini ana önceliklerinden biri olarak açıklayan ve seçilmesinde bu duruşu da önemli bir faktör olan Biden, Stiglizt’in çağrısına cevap verecek mi? Bilmiyoruz ama hükümetler ve liderler politikalarını daha fazla “yeşil bakış” ile oluşturmaya başladılar.Geçen hafta açıklanan Orta Vadeli Program’da da bunun izleri var. Programın tamamına ve açıklanan hedeflere dair eleştirilecek birçok yan olabilir ama programda “yeşil dönüşüm”e ayrı bir vurgu yapılmış olması önemlidir.OVP’de yeşil hedefler2022-24 yıllarını kapsayacak 3 yıllık programda “İklim değişikliğinin etkisini tüm dünyada daha şiddetli bir şekilde göstermesi, sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde yeşil ekonomiye geçiş sürecinin önemini artırmıştır” denilerek en genel ve kaba hatlarıyla atılacak politika ve tedbir adımları sıralanıyor. Deniyor ki:1. Sanayi, ticaret, ulaştırma, çevre ve enerji alanlarında yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonomiye geçişi destekleyici yeni yaklaşımlar, dış finansman imkânları da dikkate alınarak destek ve kredi teşvik mekanizmaları çerçevesinde hayata geçirilecek; başta geri dönüşüm teknolojileri olmak üzere verimlilik artıran ve sera gazı emisyon artışını sınırlamayı hedefleyen yatırımlar desteklenerek uluslararası ticaret alanında iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu şekilde ihracatın rekabet gücü artırılacaktır.2. Yeşil dönüşümü hızlandırmak amacıyla Ar-Ge çalışmaları desteklenerek yeşil üretim için gerekli teknolojiler geliştirilecek ve yaygınlaştırılacaktır.3. Yeşil OSB ile yeşil endüstri bölgesi sertifikasyon sistemi tamamlanarak, çevreye duyarlı, sürdürülebilir sanayi ve döngüsel ekonomi alanları oluşturulmasına hız verilecektir.4. Finansal sektörün düzenleyici çerçevesi sanayinin yeşil dönüşümünü kolaylaştıracak şekilde geliştirilecektir.5. Çevreye duyarlı yatırımların finansmanı amacıyla uluslararası standartlarla uyumlu rehber hazırlanarak yeşil tahvil ve sukuk ihraçları teşvik edilecektir.6. Küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla enerji ve üretim kaynaklarını verimli bir şekilde kullanan, çevre dostu üretime yönelik yatırımlar desteklenecektir.7. Sıfır atık uygulamaları hanehalkını da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacak ve üretimin kritik alanlarındaki ihtiyacın dışında kalan atık ithalatının azaltılmasına yönelik tedbirler alınacaktır.Bunlar başlangıç olarak önemli adımlardır. Hükümetler de, Fed ya da TCMB gibi kuruluşlar da ve şirketler de yeşil bakışlarını ortaya koyup bunu stratejilerinin bir parçası haline getirmelidirler.