Kentleşme ve Kentlileşme

Kentleşme dar anlamda, kent sayısının ve kentlerde yaşayan nüfus sayısının artmasıdır. Kentleşme, sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması ve bugünkü kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplum yapısında, artan oranda örgütleşme, iş bölümü ve uzmanlaşma yaratan insanların davranışı ve ilişkilerinde kentlere özgü değişikliklere yol açan bir nüfus birikim sürecidir.

Kentleşmeyi tanımlamada sadece nüfusun kentlere göçü olarak değerlendirmeyiz çünkü; ekonomik, toplumsal ve kültürel bir dizi değişim sürecine işaret etmekte ve bu süreç ekonomik, politik, toplumsal ve kültürel düzeylerde bir dizi çarpıcı değişimler yaşanmaktadır.

Kentlileşme ise kentsel kültüre ait değer, davranış ve yargıların benimsenmesi
olarak tanımlanabilir. Uzmanlaşmanın artığı, kentsel mekânda çeşitli göç dalgalarıyla bir araya gelmiş bireyler kişisel olmayan ilişkiler geliştirir. Kent toplumunda kentli, bireysel davranışlar içine girer. Bu yönüyle sosyoloji kentlileşmeyi, sosyal özellikler açısından değerlendirmektedir.

Kentsel mekânda toplum yapısıyla, kırın toplum yapısı farklılıklar gösterir. Kent, farklı gruplarla karşılaşmanın, topluluklar arasında ilişkilerin geliştiği, farklılaşmanın yaşandığı toplumsallaşma mekanıdır. 

Fakat sosyal bilimciler, modern kentsel yaşam hakkında birbiriyle farklı şeyler
söylemişlerdir. Örneğin: bazılarının uygarlaşmış bir erdem, yenilik, hareketlilik,
gelişme, ilerleme, özgürlük ve mutluluk kaynağı olarak gördüğü kentler; başkaları
tarafından saldırgan ve güven vermeyen kalabalıkların suç, şiddet ve ahlâkî yozlaşmasına  kaynaklık eden bir mekân olarak görülmüştür. (Bu konuyu sonraki yazılarımızda kent ve suç başlığı altında yeniden inceleyeceğiz.)

Sosyologlar, kentleşme sürecinde yaşanan toplumsal değişimleri ve kentsel mekanı
temel alarak kent sosyolojisini anlamaya ve anlatmaya çalışmışlardır. Bu anlamda kentler geleneksel toplumlardan modern toplumlara dönüşümü, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş, basit toplumlardan karmaşık toplumlara geçiş, mekanik dayanışmalı toplumlardan organik dayanışmalı toplumlara geçiş olarak tanımlanmışlardır.


Yine sosyolojik bağlamda kentsel mekânın toplumsal etkileri:

Kent toplumu, farklı gruplarla temaslar kuran, ilişkiler geliştiren büyük bir cemiyettir. Kırsaldaki toplum ise akrabalık, hısımlıklar gibi ilişkiler yerine şahsi olmayan ilişkilerden oluşmaktadır. Profesyonelleşen iş bölümüne dayanan ekonomik bir yapıdır.

Ezcümle, değişen toplusal yapının, kentleşme ve kentlileşme sürecinde kent, toplumsal değişim sürecinin en önemli bir parçasıdır. Kentlerin yönetsel ve mimari açıdan yöneten ve şekillendiren paydaşlar bir sosyolojik değişim sürecini de yönetmektedir.

Film Önerisi:

Germinal ( Kırdan-Kente göç ve sanayi şehri analizi açısından önemli )