Bazar de la Charité: Kadın hareketini körükleyen trajik olay
“Önce kadınlar ve çocuklar” ilkesi, acı bir olayın ardından hayata geçti…
“Hayır Pazarı” olarak Türkçeye geçmiş olan Bazar de la Charité, 19. Yüzyıl Fransa’sında her yıl düzenlenen bir kermesti. Bu kermesin amacı ise Paris sosyetesini para harcamaya teşvik ederek yetim çocuklara yardım edebilmekti.
Bazar de la Charité’de Parislilerin keyifli vakit geçirebilmeleri amacıyla her yıl çocuk etkinlikleri, sergiler, sihirbazlık gösterileri, müzik dinletisi gibi faaliyetler düzenlenirdi. 4 Mayıs 1897 tarihinde bu etkinliklere bir yenisi eklendi. Paris sosyetesi ilk defa sinema ile tanışacaktı.
Gösterişli perde kumaşları, köknar ağacından yapılmış ahşap zemini, katranlı kağıt ile odundan yapılmış çatısı ve renkli kartonlarla süslenmiş kermes alanıyla Bazar de la Charité içinde ilerlemek, kadınların kabarık elbiseleri nedeniyle gittikçe zorlaşıyordu.
Buna rağmen Parislilerin oldukça farklı ve heyecan verici bulduğu film gösterimi başlamış; salonu 1200 kişi doldurmuştu.
Büyük Yangın
19. yüzyıl teknolojisi oldukça ilkel olduğu için sinemada salonunda ışık oluşturmak ve bu ışığı projeksiyon lensine yansıtabilmek için yanıcı gazlar kullanılıyordu.
Film gösterimi başlamış fakat kısa bir süre sonra lambanın likidi bittiği için filme ara verilmek zorunda kalınmıştı. Sönen lambayı tekrar yakmak için tanka likit doldurulması gerekiyordu. Projeksiyon operatörü olaya müdahale ettiği sırada bir gaz kaçağı oluşmuştu. Bu sırada operatör, yardımcısından ışık vermesini istedi. Yardımcı, mekânı aydınlatmak için ışık yerine kibriti ateşleyince kısa sürede tüm bina alev aldı. Ufak bir alevle başlayan yangın, ilk önce perdelere sonra yer döşemelerine ardından da çatıya kadar ulaşmıştı.
Hızla büyüyen yangın, gösterişli dekorasyon malzemelerinin tutuşmasıyla bir faciaya dönüştü.
Kadınların kabarık, gösterişli elbiseleri hareket kısıtlılığı yaratsa da, olayın görgü tanıklarının ifadelerine göre, erkekler kadınları ezerek yangından kaçmaya çalışıyordu. bazıları çıkış kapılarını kapatmış bazıları ise bastonlarıyla kadınlara vurarak onları yere düşürmüştü. Ölenler arasında 120 kişinin kadın, 6 kişinin de erkek olması görgü tanıklarının ifadelerini doğruluyordu. Yangın tam dört saat sonra söndürülmüştü. Kurbanların çoğu tanınmayacak haldeydi. İşte bu sırada dünyanın ilk en geniş kapsamlı toplu adli tıp çalışması gerçekleştirildi. Cesetlerin dişleri incelenerek kimlikler saptanmaya çalışıldı. İnceleme sonunda tüm kurbanların kimliği belirlenmişti.
Felaketin ardından yangının çıkmasında ihmali olan kişiler, hiçbir şekilde cezalandırılmadı. Fakat bu olay kadın hakları hareketini önemli ölçüde tetikledi.
4 Mayıs tarihinden sonra Fransa’da artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Her yıl ölen kadınlar için anma etkinlikleri düzenleniyordu. Hatta olayın yaşandığı alana Notre Dame-de-Consolation ismiyle bir kilise dahi inşa ettirilmişti. Kadınlar bir araya gelerek, kadın haklarının insan hakları olduğunu dillendirmeye başladı. Çeşitli dergi ve dernekler aracılığıyla kamuoyu oluşturuldu.
Kadınlar artık ezilmek ve çiğnenmek istemiyordu! Kadınların bu eylemleri hem din adamları hem de siyasi otorite tarafından bastırılıyordu.
Fakat onlar yılmadı. Toplumsal ve siyasal alanda hak ettikleri yere ulaşana kadar mücadele etmeye devam etti.
Bazar de la Charité olayı pek çok diziye, filme konu oldu. Üzerine tezler yazıldı.
Bilim insanlarının araştırmalarına dayanarak, ve istatistiklerden elde ettiğimiz sonuçlara bakarak 1852'de batan İngiliz Birkenhead askeri nakliye gemisi, 1854'te batan Amerikan SS Arctic gemisi gibidünya tarihinde bilinen büyük faciaların kurbanlarının büyük oranda kadınlar ve çocuklar olduğunu söyleyebiliriz.
‘’ÖNCE KADINLAR ve ÇOCUKLAR’’ ilkesi bu trajik olayların sonucunda ortaya çıkmıştır.