38,0948$% 0.32
42,6352€% -0.02
49,5202£% 0.42
3.870,76%2,83
6.392,00%1,92
3035331฿%-4.10887
13 Mayıs 2023 Cumartesi
Seçim sisteminde milletvekili hesaplamalarında D’Hondt sistemi ile hesaplama teklifi gelmesinin ardından D’Hondt sistemi hesaplama örnekleri merak konusu oldu.
Peki, D’Hondt sistemi nedir, ne demek?
Seçim kanunu ile gündeme gelen konulardan biri de milletvekili hesaplamalarında kullanılması planlanan D’Hondt sistemi olmuştu. Peki, bu sisteme göre hesaplamalar nasıl yapılıyor ve sistem nasıl işliyor?
D’Hondt sistemi, Belçikalı hukukçu ve matematikçi Victor D’Hondt tarafından 1878’de tasarlanmış nispi temsil sistemidir. Türkiye’de 1961’den bu yana –1965 Millet Meclisi genel seçimi ile 1966 Millet Meclisi ara seçimi dışında– bütün milletvekili genel ve ara seçimlerinde d’Hondt sistemi uygulanmıştır; günümüzde de yürürlükte olan sistem budur.
Arjantin, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Doğu Timor, Ekvador, Finlandiya, Galler, Hırvatistan, İskoçya, İsrail, İzlanda, Japonya, Kolombiya, Macaristan, Makedonya, Paraguay, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Şili, KKTC ve Türkiye’de uygulanan seçim yöntemidir.
Bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e … bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Milletvekillikleri bu sıralamaya göre partilere tahsis edilir. 7 milletvekili çıkaracak bir seçim bölgesinde A Partisi 60 000, B Partisi 25 000, C Partisi 14 000 oy almış olsun.
Kent Dönüşüm Sözleşmelerin’de Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar ;
Sözleşmelerde, karşılıklı edimlerin yerine getirilmemesi durumunda tazminatlar, edimlerin yerine getirilmemesi halinde fesih halleri, mücbir sebeplerin vuku bulması halinde uygulanacak yükümlülükler, giderlerin kimin tarafından karşılanacağı gibi konular detaylı bir şekilde belirtilmelidir.
Ayrıca, inşaatın sigorta primlerinin kimin tarafından ödeneceği, istihdam edilenlerden arsa maliklerinin sorumluluğu, müteahhit firmanın işi bizzat yapma borcuna ilişkin düzenleme, müteahhit firmanın sözleşmeyi devir hakkı, ortak alma ve hisse devretmesine ilişkin ihtimaller göz önüne alınarak ayrıntılı hükümler düzenlenmelidir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, inşaat maliyetleri ve konut başına ödenecek bedellerle ilgili sonradan ilave ücret ödememek için sözleşmenin ayrıntılı bir şekilde hazırlanması gereklidir. Müteahhitler, inşa edilecek projenin maliyet ve kâr analizlerini yaparak, projenin teslim edileceği zaman dilimi çerçevesinde malzemeleri etkileyecek artışları da göz önünde bulundurarak kentsel dönüşüm sözleşmelerini imzalamalıdır.
Sözleşmelerde faaliyete dair tüm yükümlülüklerin açık ve net bir şekilde belirtilerek, masrafı kendisine ait olmak üzere ‘Anahtar Teslimi’, her türlü maddi ve hukuki ayıptan azade bir şekilde yerine getirme görevinin müteahhide ait olduğu yazılmalıdır. Sözleşmenin konusu ve hisse içerikleri açık ve net bir şekilde belirtilmelidir.
Kamu otoritesinin kentsel dönüşüme doğrudan müdahale etmesi mümkün olmalıdır. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, kentsel dönüşümde daha aktif rol almaları için desteklenmelidir.
Müteahhitlerin kentsel dönüşümü büyük karlar elde etmek için bir fırsat olarak görmesi önlenebilir. Müteahhitlerin iş kazası gibi oluşacak yükümlülüklerde hak sahiplerinin tazmin yükümlülüklerini üstlenmeleri, iş kazalarına karşı hak sahiplerini korumak için İnşaat Faaliyet Sigortası yaptırmaları gereklidir.
Kentsel dönüşüm projelerinde yaşanabilecek ihtilafları önlemek için, tarafların hukuki emniyeti, hak ve menfaatlerinin korunması açısından, sözleşme görüşmeleri ve imzalanması sürecinde, her zaman bir hukuk bürosu ve avukat desteği almaları faydalı olacaktır.
Kentsel dönüşüm nedir?
Sağlıksız kent dokularının iyileştirilmesinde ve kentsel sorunların çözümünde ekonomik, mekansal, toplumsal koşulları dikkate alan kapsamlı bir projelendirme süreci olarak tanımlanabilir.
Kentsel dönüşüm projelerinin amacı nedir?
Öncelikle toplumsal çözülmenin nedenlerinin araştırılarak, bunun ortadan kaldırılması ve kentsel çöküntü alanları haline gelmesini önlemek için mekânsal olarak fiziki ömrü dolmuş donatıların yenilenmesi gerekmektedir.
Kentlerin cazibesi ve kır-kent dengesinin sağlıklı planlamasının yapıl(a)mamasından kaynaklı göç dalgalarıyla denetimsiz kentleşen alanların en etkin biçimde kullanımına ve gereksiz kentsel yayılmadan kentleri kurtarmayı amaçlamalı, refah ve yaşam kalitesini arttırıcı başarılı bir ekonomik kalkınma modeli ortaya koymalıdır.
Yerinde dönüşüm nedir?
Hak sahiplerinin, gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm projesi sonrasında bulundukları çevreden uzaklaşmadan, proje alan sınırları içerisinde üretilecek sağlıklı, modern ve güvenilir konutlarda yaşamlarını devam ettirebilmelerini ifade ediyor.
Kentsel dönüşüm projesi yürütülen bölgelerde, zeminin jeolojik olarak yeniden yerleşime engel teşkil etmediği tüm durumlarda “Yerinde Dönüşüm” gerçekleştirilmesi elzemdir, vatandaşın en doğal hakkıdır.
Kentsel yenilenme süresinin yerine getirilebilmesi için; net bir kent dönüşüm politikasına, yasal düzenlemelere, kırsal-kentsel, arsa-arazi planlamalarının sürdürülebilir uzun vadeli imar planlamasına, sürecin nasıl yürütüleceğine dair anlaşılır net bir yönetmeliğine ve sürecin en önemli ayağı sosyal devlet ilkesiyle finansman kaynağı sağlanmalıdır.
İnsan, Şehir ve Plan
Öncelikle geçtiğimiz günlerde yaşanan elim deprem afeti sebebiyle rahmet-i rahmana iltica edenlere Allah’tan rahmet, tedavisi süren hastalara acil şifalar dilerim. Ülkemizin başı sağ olsun.
Özellikle Anadolu’nun yüzlerce yıllık tarihi boyunca şekillenmiş şehirler, tarihî dokusu ve kültürel yapıtlarıyla bizlere bu coğrafyanın emanetidir. Şairlere ilham veren, şiirlerle nakşolunan naif ruhları olan şehirlere sahip Anadolu ve Mezopotamya coğrafyası masa başında cetvelle çizilemeyecek, bir siyasi iradeye ve bir mimara salt olarak teslim edilemeyecek bir miras, her bir şehir hikâyesi devam eden bir olgu, destansı birer hikâyedir. Bu yaşayan şehirlere sahip değil; bugününe şahit sorumlular olduğumuz bilinciyle mekân ve insan denklemini iyi planlanmalı, aziz hatıralara ve hazreti insana layık mekânsal planlarımızı hazırlamalıyız.
Yaşadığımız acı tecrübe göstermiştir ki doğanın kendi ekosistemi ve yerkürenin gerçeklerini göz ardı eden planlar ile inşa edilen mekânlar üzerinde yaşayan insanlar için toplu bir mezardan farkı yoktur.
Toprağın, suyun ekosistemi, yer kürenin varoluşsal gerçekleri bireyler ve yönetim erkini elinde bulunduran muktedirleri bağlayan kadim evrensel yasalar olarak önümüzde durmaktadır.
Şehirleri inşa ederken ruhunu inciten modern beton kalıplarla tek tip birer beton yığınlarına çevirmeden şehirlerin kimliklerine, tarihine ihanet etmeden ihya ve inşa edilmelidir.
Planlama sürecine merkezi ve yerel yönetsel seçilmişlerle, tarihçiler, mimarlar, mühendisler, sosyologlar, psikologlar, sivil inisiyatifler, şehirlerin tarihsel şahitlikleri ve misyonları sebebiyle teologlar dâhil edilmelidir.
Yeniden inşaya mahkûm şehirlerin mekânsal ve sosyolojik planlama süreçleri eş güdümlü olarak şehirlerin tarihî ruhuna uygun, insan ve mekâna dokunarak planlanmalıdır.
Üstat Mimar Turgut Cansever hocamızın dediği gibi “Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz; ihmal ettiğiniz nesil, imar ettiğiniz şehri tahrip eder” bu bağlamda mekân ve insan denklemi planlanmış, sosyolojik, psikolojik ve eğitimsel yatırımlara mazhar olmuş şehirlerin çocukları şehirlerine, komşusuna ve aziz hatıralarına ihanet etmez, edemez.
Ezcümle yüzyılın afeti olarak nitelendirilen depremin yaraları sarılırken yeniden inşa planları, salt birer inşaat projeleri olarak değil insan merkezli yaşamsal alanlar, neslin ihyasına vesile mekânsal alanlar ve asırlar ötesinden emanet tarihiyle bütüncül olarak, toprağın, suyun ekosistemi ve yer kürenin varoluşsal gerçekleriyle yeniden ihya ve inşa edilmelidir.
KONUT, ARSA VE AHIR YAPIMI GERİ ÖDEME
1) Şehir merkezlerinde evler nasıl yapılmaktadır?
Şehir merkezinde afet konutları AFAD adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TOKİ tarafından yapılmaktadır.
2) İşyeri ve ahırları hasar görenler için de AFAD tarafından yeni işyeri ve ahır yapılmakta mıdır?
Afetzedelerin talep etmeleri halinde, AFAD ağır hasarlı işyerleri ve ahırlar için de, hak sahibi olunması koşuluyla yeni işyerleri ve kırsalda ahırlar yapmaktadır.
3) Afet konutları kaç katlı, kaç metrekare, kaç odalı yapılmaktadır?
Afet konutlarının, kat sayısı, metrekare, oda sayısı gibi detaylar TOKİ tarafından evlerin projelendirme aşamasında netleştirilmektedir.
4) AFAD afet konutlarını karşılıksız mı yapmaktadır?
Hak sahipliği şartlarını taşımak kaydıyla, afetzedelerin ağır hasarlı konutları için maliyeti üzerinden borçlandırma yapılarak yeni afet konutu yapılmakta, orta hasarlı konutları için ise yine borçlandırmak suretiyle güçlendirme kredisi verilmektedir.
5) Afetzedeler yeni afet konutu için ne kadar borçlandırılmaktadır?
Konut yapımına göre bir maliyet çıkarılmakta, çıkan maliyet bedeli üzerinden afetzede vatandaşlarımız borçlandırılmaktadır. Bu borçlandırmaya alt yapı bedeli eklenmemektedir.
6) Afet konutlarının maliyeti hangi şartlarda ödenmektedir?
Konutlar teslim edildikten sonra; afetzede vatandaşlarımız 2 yıl herhangi bir ödeme yapmamakta, sonraki 18 yılda ister aylık ister yıllık eşit taksitlerle, faizsiz bir şekilde borçlarını ödemektedirler.
7) İşyerleri için geri ödeme şartları nelerdir?
İşyeri yapımına göre bir maliyet bedeli çıkmaktadır. Çıkan maliyet bedelini vatandaşımız; işyeri tesliminden sonra, ilk 2 yılı ödemesiz olmak üzere, sonraki 8 yılda, yıllık % 4 faizle, ister aylık ister yıllık eşit taksitlerle geri ödemektedir.
8) Ahır için geri ödeme şartları nelerdir?
Ahır yapımına göre bir maliyet çıkmaktadır. Çıkan rakamı vatandaşımız; ahır tesliminden sonra, ilk 2 yılı ödemesiz olmak üzere, sonraki 18 yılda faizsiz olarak, ister aylık ister yıllık eşit taksitlerle geri ödemektedir.
9 ) Orta hasarlı konutlar ve ahırlar için AFAD tarafından yapılan yardım ne kadardır?
AFAD orta hasarlı olarak tespit edilmiş binadaki her bir konut için kredi vermektedir. Bu kredi ile binanın güçlendirmesi yaptırılmaktadır. Kredi rakamları her yıl yeniden belirlenmektedir.
10) AFAD orta hasarlı işyeri için de kredi vermekte midir?
AFAD orta hasarlı işyerlerinin güçlendirilebilmesi için de kredi vermektedir. Bu kredi, son kredi diliminin hak sahibine ödendiği tarihten itibaren, ilk 2 yılı ödemesiz, sonraki 3 yılda, % 4 faizle yıllık eşit taksitlerle geri ödenmektedir. Kredi miktarı her yıl AFAD tarafından yeniden güncellenmektedir.
11) Orta hasarlı konutlar ve ahırlar için verilen kredinin geri ödeme şartları nelerdir?
Orta hasarlı konut ve ahır için verilen güçlendirme kredisi, son kredi diliminin hak sahibine ödendiği tarihten itibaren, ilk 2 yılı geri ödemesiz olmak üzere, sonraki 8 yılda yıllık eşit taksitlerle, faizsiz geri ödenmektedir.