Hedef 2023

Yüzüncü yıla iki kala...

Yüzlerce yıllık intikamları için geldiler.

Çekirge sürüsü gibi topraklarımızı işgale kalkıştılar.

Her ahlaksızlığı, her alçaklığı yaparak hunharca saldırdılar.

Biz;

Geldikleri gibi giderler' dedik.

"Ya istiklal, Ya Ölüm" dedik.

Onları kumpaslarında boğup "Cumhuriyet’i kurduk. Gittiler!

98 yıl sonra gördük ki; Geldikleri gibi, gitmemişler.

Bizler cephelerde ölüp ölüp dirilirken, onlar kirli planları için içimizde çoğalmanın stratejilerini üretmişler.

Asırlarca yenilmez ruh dedikleri, Türk milletini yenmenin daha da ahlaksız planlarını üretmişler.

Ama bu sefer farklı bir metotla geliyorlar.

Çanakkale'deki gibi değil, Topla-Tüfekle değil şimdi içimizde bıraktıkları "bakiyeleri" ile geliyorlar. Biz'den sandıklarımızla geliyorlar.

Bu milleti topla-tüfekle savaşarak yenemeyeceklerini anladılar.

Ele geçirme stratejileri farklı bu sefer.

Fetö ile uzun süre denediler,

Gezi eylemleriyle denediler,

15 Temmuz'da denedileri,

Emniyet, Yargı, Medya ve Askeriye ile darbe girişimleri yaparak denediler.

Ama bu denemelerin başarısız olduğunu sananlar, kurtulduk diye düşünenler yanılır.

Bunlar Türk milletinin reflekslerini ölçmek için yapıldı.

Başarılı olursa zaferdi, başarısız olursa "Big Data" için veri toplama faaliyetiydi.

Güncel toplum refleksleri hafızaya alındı.

Gördüler ki bu Aziz millet aktif saldırı altında hala aynı köklerinden gelen genetik refleksleri veriyor ve onlara izin vermiyor.

.

Şimdi; "Bakiyeleri" üzerinden, okyanus ötesinde ki üst aklın işaret ediği, manipülatif, girift ilişkiler yumağıyla her türlü stratejiyi yürüterek sandıkla kazanmayı deniyorlar.

Demokrasi, hak ve hürriyet diyerek illüzyon denemeleri yapıyorlar.

Biz'den olmayanları, bizden gibi millete yutturma çabasındalar.

Son yerel seçimlerde bu deneme İstanbul için başarılı sonuç verdi.

Umutlandılar.

Cumhurbaşkanımızın geçmiş süreçte kurduğu bir cümlesinde  "Bu 2. istiklal Mücadelesidir" deyişi kulaklarımda çınlıyor.

Doğruydu ve hala doğruluğunu muhafaza ediyor.

Çok önemli 2 yıllık bir maraton var önümüzde.

Kazanımlarımızı heba edemeyiz.

Ulusal ve uluslararası prestijimizi ve pozisyonumuzu heba edemeyiz.

Mavi vatandaki kazanımlarımızı heba edemeyiz.

Türki Cumhuriyetler ile Ortadoğu, Afrika, Balkanlarda ve tüm gönül coğrafyamızda ki kazanımları heba edemeyiz.

İttifaklarımızı vatandaşla yapmalı, topluma güven veren, ayakları yere basan, toplumun kangrenleşmiş sorunlarına dair, yeni bir vizyonla, yeni sözler vermeliyiz.

Çünkü toplumla ittifakla 19 yıldır süren, toplumsal iktidarı elinde bulunduran bir iktidar var.

Ve halk biliyor ki; bu iktidar söz verirse, yapar.

Bürokrasi, yargı, emniyet, askeriye ve siyaset kurumlarındaki herkes daha dikkatli davranmalı, emin olmalı ve toplumdan beslenmeli.

Köklerimizden gelen ruh ile tazelenmeliyiz.

Derdi yalnızca millet olan kadrolar kurmalı, iç dinamikleri yeniden ihya ve inşa etmeliyiz.

“Tek bir kişi, ne olacak” demeden milletin her ferdini kucaklamalıyız.

Unutmayalım Efendiler;

"Mazlum tek bir insan, milletlerin felaketi” olabilir.

Bu şiar ile milletimizin kurtuluşu ve şahlanışı dönemine geçebiliriz.

Selam ve dua ile