Kim bu Lütfi Türkkan?

Alelade konuşmalar yapmak,

Fosseptik çukuru gibi dil kullanmak,

Siyasi dilin en hırpalayıcı usulünü ve üslubunu takınmak,

Ve bunu bir kadın genel başkan ile milletin kürsüsünden yapmak/yaptırmak!

Bu hangi psikolojik halin yansıması, dışa vurumu ve kepazeliğidir.

Türk milliyetçiliğine dem vurup, kitle kazanmaya çalışırken;

Edebiyle, ahlakı ve töresiyle, naif ve seçkin dil kullanımıyla, Türk adetlerini inkar eden bu söylemler, hitap ettiğiniz seçmen kitlesinin beklediği dil değil, tam aksine bedelini ödeyeceğiniz niteliktedir.

Çirkinliği, küfrü ve soysuzluğu def etmek kadar basit bir yol varken, hangi mecburiyetlere bina ettiğiniz bir savunma ve garabetin içindesiniz.

İzlediğiniz bu yanlış yol, yakın geçmişte MHP için planladığınız eylemelere mukabil aksi yönde size yansımaları ve ifşaat döneminin başlangıcı olabilir mi?

Olabilir!

Çünkü İYİ Parti barındırdığı milli değerlerine, bireysel ve kitlesel bu duruşunun hesabını veremez.

Mesela İyi Parti’nin ülkücü seçmeni için yakınlığı ve karşılığı olan Sn. Yavuz Ağıralioğlu’nun bu durumu içinde sindiremeyeceği, geçmişten kalan bakiyeler ile iç âleminde büyük sorunlar yaşadığının hissiyatı var içimde.

Ne zaman iç dışa yansır!

Bilinmez.

Fakat esas sorgulamamız gereken konu; ihraç gibi çok basit bir yol ve kazanç dururken,

hangi mecburiyetlerin Sn. Meral Hanım’ı bu noktaya getirdiğidir.

Kim bu Lütfi Türkkan !

Sadece zengin bir mimar mı?

Yoksa bir İP projesinin uygulayıcısı bir toplum mühendisi mi?

“Cemiyet” hayatının sansasyonel bir elemanı mı?

Sn. Meral Hanım ile aile bağları üzerinden nasıl bir ilişkisi var!

Sn. Meral Hanım gibi girift, çok bilinmeyenli bir geçmişin ve aile bağlarının başka bir yansıması mı?

İnsanların soyu bazen önem arz etmez ama bazen ise bulmacanın çözülmesi gereken ilk satırı gibi çok önemlidir.

İçimize asırlardır monte edilmiş etnik, siyasi, ideolojik bakiyelerin süregelen uzantıları mı bunlar!

Bu konu çok derin ilişkileriyle bakiyelere kadar uzanır. Sonra daha geniş ele alabiliriz.

Asli konumuza dönelim.

Sn. Meral Akşener bizlere diyor ki: “yavşaksınız”

Buna ilave ettiği devam cümlesinde, ahlak merkezli siyasetin kendilerinde olduğunu ilan ediyor!

Sn. Meral Hanım size bu netlikle cevap veren olmadı;

Asıl yavşak; sizi yakın geçmişte MHP’ye operasyon çekmeye ve ülkücü camiayı bölmeyi düşlyen ve hareket edenlerdir.

Asıl ahlaksız; sizin partinizin içinde Türk milletinin kutsallarına ağız dolusu küfredenlerdir.

Asıl provokasyon ve hatta hain; sizi Atlantik ötesinden kumanda edenlerdir.

İstiklali ebediyen yüreğinde mühür gibi taşıyan bir milletin için de var olamayacaksınız!

Hemhal olamayacaksınız, çünkü bu millette karşılığınız kocaman bir boşluk.

Kandıramayacaksınız!

Ben sizin bacınızım, ablanızım gibi samimiyetsiz söylemleriniz,

Hükmünü yitirmiştir.

Hüküm aziz Türk milletinindir!

Sn. Karamollaoğlu’na not!

Cumhurbaşkanı ile yaptığınız görüşme sonrası, Saadet Partisini konumlandıracağınız ittifak çok önemli bir hal almıştır.

Milli Görüşçü tabanınızın kaderi bu ittifak seçiminde belli olacak.

Milli görüş camiasının gerçek liderleri ferasetle karar verir.

Milli Görüş davasının gerçek lideri olduğunuzu gösterme zamanınız gelmiştir.

Doğru karar veremezseniz, tabanınız AK Parti’ye ve Yeniden Refah’a muhakkak yönelecektir.

“Bilge” unvanı kolay değildir…

Göreceğiz.

Selam ve dua ile…