DOLAR

38,2552$% 0.34

EURO

43,8333% 0.15

STERLİN

51,0885£% 0.12

GRAM ALTIN

4.075,24%0,33

ÇEYREK ALTIN

6.682,00%0,64

BİTCOİN

3207911฿%-1.26019

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

TUZAK!

TUZAK!

Osmanlı imparatorluğu yıkılırken tebâ saydığımız ve adalet ile hükmettiğimiz tüm milletlerin içimizden koptuğunu, devletleştiğini görmüştük.

Esasında yıkılışın en önemli kurgusuydu milletlerin ayrılığı. Kurdukları devletlerde “Türk” adına  tahammül edemeyenler, içlerinde kalan azınlık Türk milletine acı, kahır ve ızdırap yaşatmayı da ihmal etmediler. Balkanlardan kopanlar, Ermenistan ve Arap milletlerinde kurulan onlarca devlet bir asırdır “Türk” namına tahammül edemeden varlıklarını sürdürdüler.

 İzlediğimiz bu tarihi süreçte ilginç olan bu ayrılıklardan sonra kurduğumuz “Türkiye Cumhuriyeti Devletinden ayrılmayan bir millet, Anadolu’yu terk etmeyen bir dinin mensupları kalmıştı.

Kimdi bu Etnik bakiyeler?

“Yahudi”ler azınlık olarak Türkiye’nin dört bir yanını sarmış ve ayrılmak istememişlerdi…

Bu konunun bir arka planı ve en önemlisi hazırlanan bir “Tuzağı” olmalıydı!

1948’de devletlerini kurmuşlar,, ilk tanıyan devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti devletini de dünya tarihine yazmışlardı. Devletleri olmasına rağmen yine de bu toprakları terk etmemeye kararlılardı.

Derin ve kozmik bir planın devamı olarak kaldılar bu topraklarda. Bizden ayrılarak yeni devlet kuran her millet, biz Türklere hiç tahammül edemeyip bizi sürerken topraklarından, biz asırlarca hamiliğini yaptığımız hiçbir azınlığı kovmadık ülkemizden.

Ama bir sorun vardı!

Bu “vicdan” bize bedel ödeyen yanlarıyla tarihin sürecine yansımaya başlamış ve bu Etnik bakiyeler tüm topraklarımızı “savaşsız, topsuz ve tüfeksiz” istila etmeyi başarmıştı. Her alanımızı işgal ettiler!

Kültür, sanat, siyaset, akademi, bürokrasi, ticaret artık onların himayesinde ve tahakkümü altında işlemeye başlamıştı.

Biz “Devlet” olarak bu hatayı yüzyıl sonra görmeye başlayabildik. Elimizden kayan nesillerde anladık hatamızı.

Yöneticilerin ihanetlerinde bulduk bu etnik çatışmanın millete sirayet eden acı yanlarını.

Zamanında kovamadıklarımızdan,

sahte şeyhler, burjuvazi, bürokrat, devlet adamı, asker nüfuz etti devlete ve millete. Kuruluş yıllarındaki yorgun devlet yine hata yapmıştı.

Merhametten doğan marazların bedelini yine özü ve aslı Türk olan bir millete ödetti. Asırlardır dünya cihangirliği ile yaşamış ve yaşlanmış bir milletin, mazlum bir halka dönüşmesinin serüvenini, büyük bir tiyatro sahnesinde oynattılar paranın sahipleri. Bir daha asla asli kodlarımıza güncelleme yapamayacak bir moda büründürdüler Türk milletini.

Bir daha dünyaya meydan okuyamayacak kadar korkak genler ve kültürler yükleyerek, devşirdiler bizi.

Etnik bakiyeler ile yaptılar bunu bu Aziz millete.

Bizler  devletten aileye her aşamada bu tuzağın girdabına hapsolduk. Bazen sevimli, bazen keyifli de geldi bu acı reçete bizlere.

Yapmamalıydık.

Özümüze, aslımıza ihanet ettik ve her alanda savrulduk.

Ekonomimizi, dinimizi, siyasetimizi, ailemizi onlar yönetir oldular. İrade koyamadık.

Bu analizlere bağlı olarak, bu toprakları terk etmeyen etnik bakiyelerin varlığından haberdar olarak kendimize yeniden gelme zamanı gelmiştir.

Bu minvalde Türk Milletine seslenmek istiyorum;

Millet aklı ve derin devlet aklının ortak hamlesiyle çözülemeyecek hiçbir konu yoktur. Bizler onlarca medeniyetin mayasını taşıyan, aslı geçmişte asil, İslam ile daha da fazla şereflenen, yeryüzünde medeniyet bakiyesini bırakmadığı toprak kalmayan Büyük Türk medeniyetiyiz. Tarihinden ilhamla geleceğe büyük izler ve mühürler vuracak kudrete ve ferasete sahibiz.

Artık bize ait olan dünyanın kalbi ve merkezi sayılan Anadolu’yu yeniden ihya ve inşa vakti gelmiştir.

Bizden önce dedelerimiz  dünya harbinde, kurtuluşumuzun savaşında canlarını feda ederek bize bir devlet bıraktılar. Biz de bugün canımızı fedâ etmeye kalksak, arkamızdan devlet emanet edecek nesli bulamazsak vatansız kalırız. Bu bilinç ile neslimizi korumaya ve muhafaza etmeye mecburuz. Dünyaya yayılan ahlaksız her akımdan, şarlatanlık yapan cemaat ve tarikâtlardan, din tüccarlığı ile maneviyat sömürüsü yapan ahlaksızlardan, siyaseti rant ve hevese indirgeyen yöneticilerden neslimizi uzak tutmak bu asil milletin evlatlarına farzdır.

Hep birlikte “Adaleti ve Asaleti” tüm dünyaya haykıralım.

Selam ve dua ile…

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bilim dünyasından buzullar için korkutan rapor: Artık çok geç

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0