38,2033$% 0.26
44,1279€% 1.42
51,2515£% 0.99
4.169,82%2,29
6.872,00%2,31
3331999฿%4.08504
İtalya’da Başbakan Mario Draghi’nin istifa etmesinin ardından parlamento feshedildi ve 25 Eylül’de erken seçimlere gidilmesi kararı alındı.
Yaklaşık 1,5 yıldır sallantılı bir şekilde başbakanlık koltuğunda oturan Draghi, koalisyon ortaklarının güven oylamasından çekilmesi üzerine istifasını sundu. Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella tarafından reddedilen istifayı ikincisi takip etti. Mattarella bu kez Draghi’nin istifasını kabul etti ve parlamentoyu feshettiğini açıkladı. Ülke, 25 Eylül’de erken seçime giderek yeni hükümeti kuracak partiyi belirleyecek.
Avrupa’da özellikle düzensiz göçmen krizinin yaşanmasının ardından hızla yükselişe geçen aşırı sağcı popülist neo-faşist hareketlerin İtalya ayağını çeken İtalya’nın Kardeşleri Partisi lideri Giorgia Meloni’nin seçimlerden zaferle çıkması bekleniyor.
19 Ekim 2019’da Piazza San Giovanni meydanında düzenlenen “İtalyan gururu” mitingiyle büyük bir çıkış yakalayan ve buradaki sözleri kitap ve şarkı olan Meloni hızla yükselen bir siyasi desteğe sahipti.
BBC Türkçe’de yer alan analize göre 2018’de yapılan son genel seçimlerde yüzde 4 oy alan FdI, aradan geçen 4 yılda oy oranını neredeyse 6 katına çıkararak İtalya’nın en büyük partisi halinde geldi. 45 yaşındaki Giorgia Meloni de ülkenin muhtemel ilk kadın başbakanı olarak anılmaya başladı.
Göçmenleri ve eşcinsel çiftlerin hak taleplerini hedef alan Meloni, faşizmle özdeşleşmiş bir mottoyla, “Biz Tanrı, vatan ve aileyi savunacağız” sözleriyle ‘halka kimliğini unutturmak istediği’ iddia edilen “küresel güçlere” meydan okuyordu.
Meloni’nin şu sözleri ileride bir slogana ve hatta gece klüplerinde çalınacak bir remikse dönüştü:
“(Onlar için) aile düşman. Ulusal kimlik bir düşman. Cinsiyet kimliği bir düşman. Bizi tanımlayan her şey onlar için bir düşman…Bu onların bir oyunu. Bizi ‘1 numaralı ebeveyn, 2 numaralı ebeveyn’ olarak, LGBT cinsiyetli, X vatandaşları olarak tanımlamak istiyorlar. Bizi kodlarla adlandırmak istiyorlar. Ama biz kod değiliz. Biz insanız ve kimliğimizi savunacağız.
Ben Giorgia’yım! Bir kadınım! Bir anneyim! İtalyanım! Hristiyanım!”
Meloni’nin kimlik siyasetinin tam bir özeti niteliğini taşıyan bu sözler ülkede ise geniş bir destekçi kitlesine ulaşmasına olanak sağladı.
Avrupa siyasetinde son yıllarda hızla yükselen aşırı sağcı popülist hareketlere yakınlığıyla dikkat çeken Meloni, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, eski ABD Başkanı Donald Trump ve İspanya’daki aşırı sağcı Vox partisiyle sahip olduğu iyi ilişkilerle biliniyor.
Geçen ay İspanya’da Vox’un kongresine katılan İtalyan lider, burada yaptığı hararetli konuşmada da ortak önceliklerini şöyle özetledi:
“Doğal aileye evet, LGBT lobisine hayır! Haçın evrenselliğine evet, İslamcı şiddete hayır! Güvenli sınırlara evet, kitlesel göçe hayır! Halkın egemenliğine evet, Brüksel bürokratlarına hayır! Bizim medeniyetimize evet, onu yok etmek isteyenlere hayır!”
Öte yandan Giorgia Meloni, Ukrayna’yı işgali sonrası ise Rusya’ya karşı sağ cepheden en net tepki veren lider oldu.
Sağ ittifakta yer alan diğer partiler Lig ve Haydi İtalya, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile geçmişte yakın ilişkilere sahipti. Haydi İtalya lideri Berlusconi, Putin ile geçmişte yakın dosttu, Salvini ise Putin fotoğrafı baskılı tişörtler giyerek hayranlığını gösteriyordu. Salvini ve Berlusconi, Ukrayna savaşı sonrası da Putin’e karşı net pozisyon almadıkları gerekçesiyle eleştiri aldı.
25 Eylül’de yapılacak erken seçimler anketlerin gösterdiği gibi sonuçlanırsa, Giorgia Meloni İtalya’nın ilk kadın başbakanı ve Mussolini’den sonraki ilk aşırı sağcı lideri olma şansına sahip.
Muhammed Ali’nin şampiyonluk kemeri 6,18 milyon dolara satıldı