Adımız Anadolu, Yolumuz Gazadır Bizim

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Her kadim devletin geleceğe matuf öngörüsü vardır. Öngörüsüne uygunda tedbiri,planı ve projesi vardır.

ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Türkiye…

Bu devletler son birkaç yıldır değişim ve dönüşüm içindeler. Saydığım her ülke sınırları dışındaki pozisyonlarını dondurarak, içeriye dönük otoriteleşme faaliyeti içindeler. Hatta radikal kararlar alarak iç kargaşa ve huzursuzluk ikliminde, sosyal sorunlar ile uğraşma mecburiyetindeler.

Devlet yönetme iradesindeki siyasi unsurların vasıf ve kabiliyetlerine bağlı olarak bu huzursuzlukların toplumsal dozu belirleniyor.

Bu kadim devletlerin yönetimleri, siyasi otoritenin ve seçilmişlerin kararlarıyla değil derin devlet aklıyla sağlanmaktadır.

Görünen siyasi otoritenin ötesinde yönetilen bu beş kadim devleti kısaca özetlemeye çalışalım;

ABD; Aslında devlet bile sayılamayacak 200 yıllık bir şirket!

Beslendiği tek akıl 2000 yıllık katolik ve anglosakson inanış.

ÇİN; 5000 yıllık sosyal hafıza, 3000 yıllık devlet hafızası ve 1500 yıllık medeniyet hafızasına sahip. İçe dönük siyasetiyle dünya lideri olma vasıfları olmayan bir yapıya sahip.

İNGİLTERE; ABD,UK ve İsrail şeytan üçgeninin beyni!

Tarihi aklı en az 5000 yıllık. Yahudiliğin dünyaya uzanan gerçek tezahürü. İnsanlığın asırlardır en büyük belası.

RUSYA; 1500 yıllık devlet geleneğiyle dünyaya pazusunu göstermeye çalışsada, bölgesel aktör kalmak dışına çıkamayan, en stratejik hamlesini Çin-İran-Türkiye dengesinde kurgulayan yetersiz bir devlet görüntüsünde.

TÜRKİYE; Doğunun tarih öncesi tecrübelerinin üzerine, toplum sosyolojisinin, devlet kültürünün, yönetim ahlakının ve neredeyse tüm medeniyetlerin beşiği durumunda. İnsanlığın varoluşunun tek tanığı Mezopotamya havzasının ve Büyük Akdeniz’in sahibi Türkiye…

Zaferleri ve mazisi neredeyse insanlık tarihiyle başlayan, medeniyet ışıklarının yandığı bu topraklarda tüm unsurların tek varisi Türkiye…

Asur, Roma, Timur, Babür, Selçuk, Memlük, Safevi ve kadim Osmanlı’nın tecrübelerini de kendine eklemiş, her devletten ayrı ayrı beslenip özgünlüğünü kazanmış derin ve kozmik devlet Türkiye…

Yukarıda ifade ettiğim değişim planları nasıl netice verecek bilinmez!

Bunu sadece tarih ve devletlerin kozmik tecrübeleri tayin edecektir.

Lakin bizim devletimizde “TARİH” demek, “GELECEK” demektir.

Bizler tarihimizin damıtılmış tecrübeleri ile dünyanın dönüşüm dengelerini sarsabilecek akla ve ruha sahibiz.

Bu tarihi perspektif ile tüm dünyanın ve mazlum coğrafyaların mâküs kaderini değiştirme iradesi ortaya koyabiliriz.

Neden olmasın?

Hangi Türk destan olmak istemez ki?

Destanlar acun varoldukça yaşar. Ölüm hiçbir varlık göstermeyen sıradan insanlar içindir. Bu inanış ruhlara, kalplere ve mayalarda nakış nakış işlenirse başarılabilir, yeni destanlar yazabiliriz.

Siyasi mülahaza ve atışmalardan bahsetmeden, bürokratik problem ve bireysel hatalardan hayıflanmadan yolumuzu aydınlatabiliriz.

Siyasetin ve kurumların tercih ve seçilmişlik üzere kurulan sistemler olduğunu idrak edip, varlıklarına güvensekte “insan” varlığının fani olduğunu bilerek “fikir ve inanç” mücadelesi verebiliriz.

Türkiye başlığı altında belirttiğim büyük ve kadim tecrübenin özünü içeren devletimize inanarak alemin nizamının tesisi için mücadele eden erler olabiliriz.

Ad, erin en büyük kutudur. Ad ile varolunur, Ad ile yola revan olunur. Adını yitiren ruhunu da yitirir.

Adımız ANADOLU, yolumuz GAZA‘dır bizim.

Selam ve dua ile…